PwC ve Tedarik Zinciri Yönetimi Derneği (TEDAR), 2022 Yeni Nesil Satınalma Araştırması’nı ‘satınalma ve tedarik zincirinde dönüşüm’ temasıyla gerçekleştirdi. 12 farklı sektörden katılımcıların yer aldığı araştırmaya göre maliyet ve değer faktörleri dönüşümü öncelikli kılıyor. Üst yönetimin desteği dönüşümün uygulanması ve tamamlanmasında en kritik başarı faktörü olarak görülürken değişim yönetimi ise en büyük zorluk olarak belirtiliyor.

PwC ile Tedarik Zinciri Yönetimi Derneği (TEDAR) iş birliğiyle gerçekleştirilen ve satınalma alanında sektöre mercek tutarak gelişim alanlarını ölçmeyi amaçlayan ‘2022 Yeni Nesil Satınalma Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Bu yıl 5. kez gerçekleştirilen araştırmaya endüstriyel üretim, enerji, altyapı ve doğal kaynaklar, taşımacılık ve lojistik, perakende ve tüketici ürünleri, otomotiv, sağlık, teknoloji, medya ve telekomünikasyon gibi 12 ana sektörden 132 kişi katıldı.

Satınalma sürecinin nasıl geliştiğine ışık tutmayı hedefleyen araştırmada, şirketlerin satınalma bölümleri organizasyonel yapılanma, karar mekanizmaları ve kullanılan teknolojik uygulamalar gibi alanlarda değerlendirildi. Katılımcılara ayrıca bu yılın teması olan ‘satınalma ve tedarik zincirinde dönüşüm’ ile ilgili sorular da yöneltildi ve bu işlevin katılımcı kuruluşlarda nasıl geliştiği incelendi.

Dönüşümün Başarısı İçin Üst Yönetim Desteği Gerekli
Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 58’i satınalma ve tedarik zincirinde dönüşümü yüksek öncelikli olarak değerlendiriyor. Bu dönüşüm için en önemli motivasyon unsurları olarak maliyet ve değer görülüyor.

Dönüşümün uygulanması ve tamamlanması konusunda üst yönetimin desteği en kritik başarı faktörü olarak belirtilirken, dönüşümün önündeki en büyük zorluk ise değişim yönetimi oluyor.

Araştırma, dönüşümün öncelikle hangi alanlarda planlandığına da ışık tutuyor. Buna göre süreç, strateji ve organizasyon ilk sıralarda yer alıyor. Yetkinlik, çalışma modeli ve performans faktörlerinin öncelik sıralamasında sonlarda gelmesi dikkat çekiyor. Diğer yandan dönüşüm sürecinde dış destek ihtiyacının en yüksek olduğu alanlar ise IT uygulama ve değişim yönetimi olarak gösteriliyor.

Hangi Alanlar Gelişime Açık?
Araştırmanın öne çıkan diğer bulguları şöyle:
• Satınalma, katılımcıların yüzde 75’ine göre stratejik öneme sahip ve kuruluşların finansallarına etkisi olan bir departman olarak görülüyor. Bu oran, geçen yıla (yüzde 78) çok yakın. Ancak yüzde 25’lik bir kesimin bu görüşe katılmadığı düşünüldüğünde, satınalma bölümü ile ilgili algının gelişime açık olduğu ortaya çıkıyor.
• Kategori bazlı stratejik ve operasyonel satınalma yapısı katılımcı kuruluşların sadece yüzde 15’inde mevcut. Geçtiğimiz yıl ise bu oran yüzde 24 olarak ölçülmüştü. Bu alanda kayda değer bir gerileme görülüyor. Bu da Türkiye’deki satınalma birimlerinin organizasyonel yapılanma konusunda gelişim alanı olduğunu gösteriyor.
• Satınalma departmanlarının yüzde 17’si Genel Müdür Yardımcısı/(CPO) seviyesinde yönetiliyor ve yüzde 58’i Genel Müdür/CEO/Yönetim Kurulu Başkanı’na raporluyor. Ancak bu oranlar geçen yıl sırasıyla yüzde 33 ve yüzde 65 düzeyindeydi. Sonuçlar, 2022’de satınalma birimlerinin yönetim ve raporlama olarak üst yönetim seviyesinden uzaklaştığını ortaya koyuyor.
• Katılımcı kuruluşların sadece yüzde 38’inde satınalma operasyonuna ilişkin tanımlı ve belirli net bir süreç bulunuyor. Bu, halihazırda düşük bir oran. Üstelik geçtiğimiz yıl yüzde 51 seviyesindeydi. Dolayısıyla, bu başlık da gelişime açık.
• Katılımcıların gerek mevcut durumda gerekse önümüzdeki beş yıl içerisinde en önem verdiği başlıklar maliyetlerin düşürülmesi ve stratejik satınalma.
• Kalite, fiyat ve toplam sahip olma maliyeti hem malzeme hem hizmet satınalma kararını etkileyen en önemli faktörler olarak görülüyor.