7. Ortak Gelişim Kongresi’nde perakende sektörü ile tedarik zinciri paydaşları bir araya gelerek sektörün gündemini değerlendirdi. Kongrede, perakendenin görünen yüzünün ardındaki karmaşık ve kompleks süreçlerin işleri kolaylaştırmak için nasıl özenle yönetildiği, tüketici faydasına alınan aksiyonların nasıl geliştirildiği görüşüldü.

Modern gıda perakendesinin temsilcisi konumundaki Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) tarafından düzenlenen 7. Ortak Gelişim Kongresi 19 Ekim 2021 Salı günü Wyndham Grand Levent İstanbul’da ve eş zamanlı olarak Digital Netwok Alkaş platformunda online olarak gerçekleştirildi. Gıda sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getiren etkinlik, kongre içeriği ve verilen mesajlarla sektörün gündemini ele aldı.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan GPD Yönetim Kurulu Başkanı Galip Aykaç, derneğin kuruluş amaçlarından birinin gıda, yiyecek-içecek ve temel ihtiyaç maddeleri harcamalarının ana adresi olan gıda perakendeciliğinin kurumsallaşması, kayıt altına alınması, modernleşmesi ve gelişmesi için gerekli çalışmaları gerçekleştirmek olduğunu vurgulayarak, bu gelişimi gerçekleştirme doğrultusunda dernek üyelerinin, sektörün, paydaşların sorunlarını ve çözüm önerilerini, tüketicinin de çıkarlarını koruyarak en üst makamlara taşımaya devam edildiğini ifade etti.

Tüm dünyanın pandemi ile yoğun mücadele verdiği gerek toplumsal gerek ekonomik sıkıntılar yaşanan bir dönemden geçildiğini ifade eden Aykaç, Türkiye gıda perakendesi sektörünün ve tedarik zincirindeki paydaşların başarılı bir sınav verdiklerine inandıklarını dile getirdi.

Organize Perakende, Enflasyona Karşı Kilit Bir Rol Oynamakta ve Artan Fiyatlara Kalkan Görevi Görmektedir
Enflasyon artışına ve gıda fiyatlarındaki değişime değinen Aykaç, perakendecilerin tüketiciye ihtiyaçlarını maksimum seviyede karşılamak üzere ürün ve hizmet sunarak, üretim ile son tüketici arasındaki köprü vazifesini gördüğünü, bunu gerçekleştirirken tedarik zincirinden gelen fiyat dalgalanmalarını tüketiciye en az düzeyde yansıtmak için kaynakların zorlandığını ifade etti.

Tüm dünyada enflasyonist bir döneme girildiğini hatırlatan Aykaç, organize perakendenin geniş ekosistemi sayesinde ülke ekonomisine olan dinamo etkisi ve ölçek ekonomisi dolayısıyla enflasyonla mücadelede kilit bir rol oynadığını, organize perakendenin büyüdüğü her ülkede enflasyonun düşüşe geçtiğini belirtti.

Aykaç, sözlerine şöyle devam etti: “Organize perakende sektörü tam da bu noktada ülke ekonomisi içinde oluşturduğu domino etkisi ve ölçek ekonomisi nedeniyle enflasyona karşı kilit bir rol oynamakta ve artan fiyatlara kalkan görevi görmektedir. Sektörümüzün bu pozisyonu yüksek üretici enflasyonu karşında tüketici enflasyonunun düşük seviyelerde kalmasını sağlamıştır. Bildiğiniz üzere ülkemizdeki güncel yurtiçi üretici enflasyonu (Yİ-ÜFE) Eylül ayı verisine göre yıllık yüzde 43,96 iken tüketici enflasyonu (TÜFE) aynı dönem için yıllık yüzde 19,58 oranında gerçekleşmiştir. 2020 yılı Ağustos ayı sonrasında üretici fiyat endeksinde başlayan artışa rağmen bu artışın tüketici fiyatlarına yansımamasındaki ana etken, organize perakende sektörü olmuştur. Perakende işletmeleri, tüketici tepkisini en azda tutmak, aralarındaki yoğun rekabette üstünlük sağlayabilmek amacıyla en avantajlı fiyatı sunabilmek için karlılıklarından vazgeçerek maliyete yakın fiyatlarla tüketici ihtiyaçlarını karşılamaktadırlar. Ancak perakendecilerin tüketiciye sundukları ürünler raflara gelene kadar; üretim, tedarik, lojistik, gümrük gibi aşamalardan geçmekte ve tüm bu operasyonların yükü, perakendeciden bağımsız olarak nihai fiyatlara yansımaktadır.”

Benzeşen Fiyatlar, Yoğun Bir Rekabetin Sonucudur
Gıda perakendecilerinin fahiş fiyat uygulaması yapmaları ile damgalanmasının sektörü derinden üzdüğünü belirten Aykaç, şeffaf ve her zaman denetlenebilir zincirlerin her türlü denetim ve kontrole her zaman açık olduğunu vurguladı. Fiyat artışlarının esas sebepleri irdelenmedikçe ve çözüm geliştirilmedikçe, bu denetimlerin bir sonuç getirmeyeceğini belirten Aykaç, “Sektör olarak fiyat artışlarına ilişkin temel gözlemimiz; tarım ürünlerinin üretiminde oluşan maliyet artışı, yurtdışından ithal edilen ürünlerdeki maliyet artışı, global lojistik maliyetlerinin artması, bazı ürün gruplarında yaşanan tedarik sorunları gibi etmenlerin fiyatlar üzerinde olumsuz etki yaptığıdır” dedi.

Fiyatların birbirine yakın olduğundan hareketle, bunun da ortak bir eylemle belirlendiği iddialarına değinen Aykaç, sektörün tüketici lehine yoğun bir rekabet içerisinde olduğunu ve bu iddiaların doğruluktan son derece uzak olduğunu ifade etti. Aykaç “Tüketicinin hassas olduğu temel ürünler başta olmak üzere tüm ürünlerde amaç, tüketicinin ihtiyacını en uygun fiyatla karşılamak olduğundan fiyatların mümkün olan en düşük seviyede tutulması için yoğun bir rekabet söz konusudur. Dolayısıyla benzeşen fiyatlar, yoğun bir rekabetin sonucudur. Sadece gıda ürünlerinde değil yoğun rekabetin yaşandığı her ürün kategorisinde birbirine yakın fiyatların oluşması, rekabetin doğası gereğidir” dedi.

Aykaç, sektördeki tüm paydaşlar gibi dernek üyelerinin de arasında rekabete dayalı mücadelede kazananın tüketici olmasına rağmen, gerçeklikten ve uygulanabilirlikten uzak bu iddialarla yaratılan yanlış algının sektör oyuncularını üzdüğünü belirterek, “Çoğu halka açık olan işletmelerimiz, ülkemizin ve halkımızın değerleridir ve bu algı sayesinde top yekün zarar görmekte olduğumuz ortadadır” dedi.

Çözüm İçin Hepimiz Taşın Altına Elimizi Koymalıyız
Fiyat artışlarının kaynağı olarak perakendecilerin gösterilmesinin yanlış olduğunu vurgulayan Aykaç, planlı tarım uygulamaları gibi çözüm önerilerine de değinerek “Ekonominin temel verilerinden biri olan arz-talep dengesine göre fiyatların oluştuğu, rekabetin en üst noktada olduğu, tüketici sadakatinin kalmadığı ve alışkanlıklarının hızla değiştiği bir dünyada hiçbir perakendecinin durduk yere fiyatlarını arttıracağını düşünmüyor olmamız gerekir. Burada, tedarik zincirinin tamamına bakmak gerekiyor. En başta da ülkemizin gıda arz ve güvenliğinin sürdürülebilir olabilmesi için planlı üretime ivedilikle geçmemiz gerekiyor. Bir sene patates fazlalığı, ertesi sene patates arz açığının yaşanmaması için planlı gıda üretimi diyoruz” dedi.

Perakendede İşler KOLAY MI?
Ortak Gelişim Kongresi’nin teması, sektörün kolay gibi görünen ama aslında karmaşık ve çok paydaşlı süreçlerinin yapısı, mücadele ettiği konuların yoğunluğu, ülke gündemini belirleyen olayların merkezinde yer alması gereçleriyle “KOLAY MI?” olarak belirlendi.

Açılış konuşması ardından, NielsenIQ Türkiye Genel Müdürü, Orta Doğu ve Afrika Analitik Lideri Didem Şekerel Erdoğan ile NielsenIQ Perakende Hizmetleri Direktörü Serhan Sükan’ın sunumuyla “Yeni Normal’den Yakın Geleceğe: Perakende ve Alışverişçi Trendleri” oturumu gerçekleşti.

Kongrede, Coca-Cola İçecek Dijital Teknolojiler Direktörü Leyla Deliç “Dijital Çağa Uyum için Sürdürülebilir Yetenek Geliştirme”, Denizbank Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Burak Koçak “Gıda Güvenliği ve Güvencesinde Tarımın Finansmanı”, Netlog Lojistik Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Çak “Tedarik Zinciri Darboğazı ve Riskleri”, PepsiCo Satış Başkan Yardımcısı Evrim Şen “Ekosistem Odaklı Pozitif Dönüşüm” ve Unilever Satış ve Müşteri Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Leyal Eskin Yılmaz “Birimiz Hepimiz İçin” başlıklarında konuşmalarını gerçekleştirdiler.

Lila Kağıt’ın sponsorluğunda gerçekleşen oturumda Liderlik ve Yönetim Düşünürü Fazıl Oral “İşimiz Artık, Basit-Karmaşık-Karışık” başlıklı konuşmasıyla işlerin kolay ve basit görünmesi için izlenen yollara değindi.

“Değişen Dünyada İşimiz Daha mı Kolay?” başlıklı oturumda, Obase Genel Müdürü Dr. Bülent Dal moderatörlüğünde, Migros Ticaret A.Ş. İcra Başkanı Özgür Tort ve Tchibo Türkiye Genel Müdürü Hasan Ulutürk, “Değişen İş Modellerine Organize Perakende Nasıl Liderlik Yapıyor?” başlıklı oturumda ise Metro Satınalmadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç moderatörlüğünde, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu ve TAB Gıda CFO’su Özgür Çetinkaya görüşlerini aktardılar.

Günün son oturumunda “Gıda, Fiyatlar, Marketler ve Rekabet… Doğrusu Ne?” başlığı altında BloombergHT Sunucusu Güzem Yılmaz moderatörlüğünde, Konda Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Gazeteci Yazar Ali Ekber Yıldırım, Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Torlak görüşlerini paylaştılar.

Tanışma Stantları ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere Destek Sürüyor
Kongrenin paralel salonunda küçük ve orta ölçekli 25 firmanın stantlarının yer aldığı Tanışma Stantları alanında, birçok yeni ürünün organize perakendecilerle buluşması ve yeni iş birliklerinin doğması amacıyla tanıtımlar yapıldı.

Kongrede, GPD’nin, gıda perakende sektörünün ve tedarik zincirinin pandemi dönemindeki çalışmalarını özetleyen “Gıda Perakendesinin COVID-19 Sınavı: Bir Başarı Hikayesi” başlıklı belgesel yapımından kesitler de katılımcılarla paylaşıldı. Oturumlar arasında tüketicilerle yapılan sokak röportajları ile kongre içerik konuları hakkında görüşler salona aktarılırken, oylama soruları bölümlerinde de araştırmalara dayalı soruların cevapları arandı.

Sunuculuğunu ve moderatörlüğünü BloombergHT Sunucusu Güzem Yılmaz’ın gerçekleştirdiği Ortak Gelişim Kongresi’nin Platin Sponsorları Coca-Cola İçecek, Denizbank, Henkel, Netlog Lojistik, PepsiCo ve Unilever oldu. Altın Sponsorlar olarak Hayat Kimya ve Ülker yer alırken, Araştırma Sponsoru NielsenIQ, Oturum Sponsoru Lila Kağıt, Hijyen Sponsoru ise Evyap oldu. HMK, Obase ve ÜÇGE etkinlikte Bronz Sponsor olarak yer aldılar. Organizasyonu Alkaş tarafından yapılan etkinlik, hibrit bir düzenle Digital Network Alkaş platformunda da eş zamanlı olarak online yayınlandı.