Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF), dijital ekonomik devrimle birlikte hayatımıza giren dijital platformlar hakkında dünyadaki düzenleme yaklaşımlarının incelendiği ve yeni bir yaklaşım önerisi sunan “TAMPF Dijital Aracılık Hizmetlerine İlişkin Kamusal Düzenlemeler” Raporunu yayınladı.

Ülkemizde yakın zamanda gündeme gelen Ekonomi Reformları kapsamında “Dijital Piyasalarda Adil Rekabeti Geliştirmek için Serbest Pazar İlkeleri ve Avrupa Birliği Düzenlemeleriyle Uyumlu Atılacak Adımlar” başlığı altında Dijital Piyasaların Düzenlenmesine Yönelik Kanun Teklifi hazırlanacağı duyuruldu ve Rekabet kısmında yer alan bu reform ile üç hedefin gözetileceği beyan edildi: Rekabetin tesisi, verinin adil kullanımı ve pazaryerlerindeki kurumsal kullanıcıların haklarının korunması. Farklı konu başlıklarında perakende sektörüne etkisi olan konularla ilgili farkındalık sağlamaya yönelik pek çok çalışma gerçekleştiren TAMPF, bu çerçevede de “TAMPF Dijital Aracılık Hizmetlerine İlişkin Kamusal Düzenlemeler” Raporunu yayınladı.

Dijital devrimin bir ürünü olarak ortaya çıkan ve ekonomik parametreleri tek başına belirleyebilme güçleri giderek artan dijital platformların hizmetlerinin düzenlenmesine işaret edilen Raporun iki temel hedefi göze çarpıyor: Başat platformların rekabeti ortadan kaldıracak uygulamalarının kontrol altına alınması ve kendi lehlerine, çoğu ekonominin lokomotifi olan KOBİ niteliğindeki kurumsal kullanıcıların aleyhine ticari koşullar dayatması ihtimalinin önüne geçilmesi.

Bu kapsamda 3 temel yaklaşım sunulan raporda, en doğru yaklaşım olarak Cremer Raporu’nda örneklenen hibrit uygulama esas alınıyor. Hem rekabetin tesisi hem de haksız ve adaletsiz ticari koşul dayatma davranışlarının ex-ante ve ex-post düzenleme mekanizmalarının birlikte kullanımı ile kontrol alınmasını öngören bu yaklaşım, Avrupa Birliği tarafından da benimsenmiş durumda.

TAMPF, Raporun ‘Sonuç ve Talep’ bölümünde 4 hususun dikkate alınmasını talep ediyor. Sunduğu tüm bilgi ve değerlendirmelerin ışığında, ilgili AB mevzuatı, rekabet hukuku uygulamaları ve 12 Mart 2021 tarihinde açıklanan Reform Programında yer verilen konuya ilişkin hedefler çerçevesinde Türkiye’de dijital pazaryerlerine yönelik kamusal düzenlemelerin hazırlanmasında talep edilen hususlar şöyle:
• Dijital pazaryeri hizmet sunucuları ile çoğu KOBİ sıfatını taşıyan ticari kullanıcıların, öngörülebilir bir ortamda, adil koşullar altında ticari ilişki kurabilmelerini teminen, AB’de yürürlükte olan, “Online Aracılık Hizmetlerini Ticari Amaçlı Kullananlar için Şeffaflık ve Tarafsızlığın Geliştirilmesine Dair 2019/1150 sayılı Tüzüğü” (P2B Tüzüğü) esas alan bir kanun öncelikle ve ivedilikle hazırlanmalı ve bu kanuna yürürlük kazandırılmalıdır.

• Dijital hizmet sunucuları arasında rekabetin tesis edilmesi, böylece hem tüketiciler hem de ticari kullanıcılar için alternatif mecra olanakları yaratmak üzere Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da gerekli revizyonlar yapılmalıdır.

• Mevcut durumda günün ihtiyaçlarını karşılayabilme kapasitesi tartışmalı olan Elektronik Ticaret Kanunu ve buna dayanılarak çıkarılan ikincil mevzuat hükümlerinde, AB Dijital Hizmetler Kanun Taslağında yer alan hükümler esas alınarak değişikliğe gidilmelidir.

• AB’de yasalaşma sürecinde olan Dijital Piyasalar Kanunu’nu referans alan, tüm dijital hizmetleri kapsayan ve büyük ölçekli başat dijital hizmet sunucularına daha ayrıntılı düzenlenmiş yükümlülükler getiren yeni bir kanun hazırlanmalıdır.

Bu hususların yanı sıra “TAMPF Dijital Aracılık Hizmetlerine İlişkin Kamusal Düzenlemeler” Raporunda ek olarak TAMPF’ın özellikle P2B Tüzüğü’nün muadili olarak çıkarılması beklenen Kanun’da yer alması gerektiğini düşündüğü Dijital Hizmet Piyasalarının Düzenlenmesinde Dikkate Alınması Gereken İlke ve Kurallar da yer alıyor.

“TAMPF Dijital Aracılık Hizmetlerine İlişkin Kamusal Düzenlemeler” Raporu için tıklayınız.

Raporda Bahsi Geçen Düzenleme Yaklaşımları
Raporda bahsi geçen diğer düzenleme yaklaşımlarından ilki olan ve İngiltere Hükümeti tarafından Mart 2019’da yayımlanan Furman Raporu, dijital piyasalardan kaynaklanan aksaklıkların esas olarak dijital iş modellerine özgü ağ etkilerinden; ölçek ekonomilerinin varlığından, pazar gücünün pekiştirilmesi ve bunlara bağlı rekabet eksikliğinden kaynaklandığını vurguluyor. Furman Raporu’nda, piyasa aksaklıklarının giderilmesi amacıyla önerilen model, ex-ante yani gerçek sonuçlardan ziyade tahminlere dayalı bir düzenleme rejimi ve bunu uygulayacak bir idari otoritenin teşekkülü şeklinde.
Furman Raporu için tıklayınız.

Almanya Federal Ekonomi ve Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan ve TAMPF raporunda ikinci yaklaşım olarak sunulan Rekabet Hukuku 4.0 Raporu ise Furman Raporu’na göre piyasa işleyişine yoğun olarak müdahale etme eğilimi taşıması ve dijital piyasalardan kaynaklanan piyasa aksaklıklarıyla mücadelede ex-ante rekabet hukuku mevzuatı ve uygulamalarında değişiklik yapılmasına öncelik vermesi bakımından farklı bir yaklaşımı temsil ediyor.
Rekabet Hukuku 4.0 Raporu için tıklayınız.

AB Komisyonu’nun talebi üzerine 2019 yılında hazırlanan Cremer Raporu, dijital piyasalara yönelik ex-post -tahminlerden ziyade gerçek sonuçlara odaklı- rekabet hukuku uygulamalarında pazar tanımından ziyade rekabeti kısıtlayan davranışların ortaya çıkardığı tüketici refah kaybına odaklanılması gerektiği vurguluyor.
Cremer Raporu için tıklayınız.