Ülkemizde ilk COVID-19 vakasının duyurulmasından bu yana bir aydan fazla süre geçerken, iş hayatı da evden çalışma düzenine taşındı. Wizsight Araştırma ve Poltio.com salgın döneminde bireylerin ve şirketlerin çalışma düzenini ortaya koymak için yaptıkları araştırmada, Türkiye’de salgın öncesinde birkaç iş alanı dışında evden çalışmak bir hayalken, her iki kişiden birinin işinin evden çalışmaya uygun olduğunu düşündüğünü ortaya koydu. Araştırmaya göre evden çalışma düzenine geçen her 10 katılımcıdan 7’si evden çalışmaktan memnun ve yarısından fazlası kendini daha verimli hissediyor. Evden çalışma sayesinde, trafikte vakit geçirmemek ve serbest kıyafetle çalışmak avantaj olarak görülürken en büyük sorun ise sosyalleşememek.

KYeni yılın ilk günlerinden itibaren dünya gündemini belirleyen COVID-19 salgını, iş hayatında keskin bir değişime neden oldu. Türkiye’de ilk COVID-19 (Koronavirüs) vakasının duyurulmasından (11 Mart) bu yana bir aydan fazla süre geçerken, kimimiz bu salgın boyunca çalışmak zorunda, kimimiz ise çalışamayacak durumda. “Şanslı” olarak nitelendirebileceklerimiz ise bu dönemde evden çalışma olanağını elde etmiş durumdalar. Wizsight Araştırma ve Poltio.com’un, salgın sürecinde evden çalışanlar ve uzaktan çalışmaya yeni başlayanların ne düşündüğüne ve salgın sonrası iş hayatını ne tür değişikler beklediğine yönelik yaptığı araştırma ilginç sonuçlar ortaya koydu.

Kaçımız Evde, Kaçımız Değil? Hangimiz İzinli, Hangimiz İzinli Değiliz?
Katılımcıların yarısı, yaptıkları işin evden çalışma düzenine uygun olduğunu düşünüyor. 2000’li yılların başında belirli birkaç iş dışında evden çalışmak ileri bir hayalken şimdi her iki kişiden biri işinin evden çalışmaya uygun olduğunu düşünüyor.
Aynı zamanda, katılımcıların %40’ı Koronavirüs salgını sebebiyle evden çalışma düzenine geçerken, %29’u evden çalışma düzenine kısmen geçtiklerini belirtmiş. Şirketlerin yerel ve global olması da evden çalışma sistemine geçiş konusunda etkileyici bir faktör olarak dikkat çekiyor. Global şirketlerde çalışan katılımcıların %63’ü tamamen evden çalışma düzenine geçtiklerini belirtirken, yerel şirketlere çalışanlarda bu oran %36.
Hala ofislerinden evden çalışma düzenine geçmeyen katılımcıların %26’sı zorunlu ücretli izin kullanırken, %23’ü ise ücretsiz izin kullanmak durumunda kalmış. Öte yandan tamamen evden çalışmaya geçemeyen katılımcılar, “vardiyalı ofise gitmek” veya “haftada bir-iki gün ofise gitmek” gibi sistemlerle çalışmaya devam ettiklerini belirtmişler.

Ne Zamandır Evdeyiz?
Katılımcıların yarısından fazlası 1 ayı aşkın süredir evden çalışıyor. Evden çalışma düzenine geçen katılımcıların %36’sı ise bu düzene 16 Mart 2020 tarihinden önceki bir tarihte geçtiklerini belirtiyor. Buna paralel olarak, çalışmalarına en fazla evden devam eden kişiler olan işyeri/ajans sahiplerinin %55’i evden çalışmaya 16 Mart 2020 tarihinden önceki bir tarihte geçtiğini belirtiyor. Evden çalışma sistemine en geç geçenler ise kamu çalışanları olmuş. Evden çalışan her 3 kamu çalışanından biri 23 Mart tarihinden sonra evden çalışmaya başladığını belirtiyor.

Memnun muyuz?
Evden çalışma düzenine geçen her 10 katılımcıdan 7’si evden çalışmaktan memnun olduğunu belirtiyor. Benzer bir şekilde evden çalışan katılımcıların yarısından biraz fazlası (%55) evden çalışmanın kendilerini daha verimli hale getirdiğini düşünüyor.

Evden Çalışmanın Çalışan Gözünden Avantajları
Katılımcılara evden çalışma düzeninin avantajları sorulduğunda, 3 temel avantaj göze çarpıyor: Yolda vakit geçirmemek (%37), rahat kıyafetler ile çalışabilmek (%34) ve daha geç uyanabilmek (%31).
35 yaşından genç katılımcılar daha geç uyanabilmeyi ve çalışma ortamını istediği gibi şekillendirebilmeyi 35 yaşından daha büyük katılımcılara göre daha sıklıkla avantaj olarak değerlendirmiş.

Evden Çalışmanın Dezavantajları Neler?
Wizsight Araştırma’nın gerçekleştirdiği araştırmaya katılan Türkiye iş gücü temsili katılımcılarına göre, sosyalleşememek (%41), ekip arasında koordinasyonsuzluk ve iş akışında kopukluk olması (%38) ve dikkat dağıtacak çok fazla unsur olması (%31) evden çalışmanın başlıca dezavantajları olarak göze çarpıyor.
18-24 yaş aralığı katılımcılar evden çalışmanın en büyük eksilerini sosyalleşememek (%46) ve ekip arasında iletişimsizlik (%45) olarak belirtmiş. Özellikle iş hayatına yeni başlayan bu kitlede aktif iletişim, iş yürütmek için daha önemli bir kriter olarak gözlemleniyor. Sosyalleşmenin ve ekip arasındaki koordinasyonsuzluk ve iş akışında kopma olmasının dezavantaj olarak öne çıktığı bir diğer grup ise çocuksuz çalışanlar. Çocuksuz çalışanlar için evde çalışmanın en olumsuz yanı, %43 ile sosyalleşememe olmuş.

Peki, Toplantılarımızı Nasıl Yapıyoruz?
Koronavirüs salgını süresince katılımcıların yarısı online toplantılarda bulunduğunu belirtirken, %13’ü fiziksel bir toplantıya katıldığını söylemiş. Katılımcıların %39’u ise bu süreçte herhangi bir toplantıda bulunmadıklarını belirtmiş. Öte yandan global şirket çalışanlarının %73’ü bu dönemde online bir toplantıda bulunmuşken, yerel şirketlerde çalışanlarda bu oran %41.
Toplantılarını online olarak sürdüren katılımcıların %50’si Zoom aracılığı ile bir toplantıya katıldığını belirtmiş. Zoom’dan sonra en çok kullanılan diğer uygulamalar sırasıyla Skype (%40) ve Microsoft Teams (%31).
Son 12 ayda yapılmış Google aramalarında bu üç uygulamayı da kıyasladığımızda, 2020 Mart ayının ortasından itibaren üç uygulamanın da arama hacminin katlanarak arttırdığını görüyoruz. 20 Mart tarihine kadar Skype, en çok aranan uygulama olurken bu tarihten itibaren Zoom’un açık ara daha çok aranan bir uygulama olduğu gözleniyor.

İş Yükümüz Nasıl?
Her 5 kişiden 4’ünün salgın dolayısı ile iş yoğunluğunda değişimler olmuş. Katılımcıların yarısı, salgın sürecinde iş yoğunluklarının azaldığını belirtiyor. Öte yandan %27’lik bir kitle ise iş yoğunluklarının arttığını söylüyor. Şirket/ajans sahipleri ve serbest çalışanlar içinde iş yüklerinin azaldığını düşünenler kamu ve özel sektör çalışanlarına kıyasla daha fazla.

Salgın Durumu Sona Erdiğinde Kaç Gün Evden Çalışmak İsteriz?
Katılımcılara kaç gün evden çalışmak istersiniz diye sorulduğunda, %28’i 5 veya daha fazla gün ve %26’sı ise 3 gün demiş. Katılımcılar ortalama olarak haftada üç buçuk gün evden çalışmak istediklerini belirtiyor.

Sonuçlar Bize Ne Anlatıyor: Koronavirüs Sonrası Yeni Çalışma Düzeni Mi?
Wizsight Araştırma’nın kurucusu ve Poltio’nun ortağı Özge Akçizmeci Üstün sonuçları şöyle yorumluyor: “Araştırmamızın sonuçlarına göre, evden çalışma imkânı olan ve şanslı olarak nitelendirebileceğimiz kesimin oranı %40. Özellikle özel sektörün evden çalışma sistemine kamuya göre daha hızlı ve daha yüksek oranda geçtiğini gözlemliyoruz. Bu atiklik, özel sektörün iş ilişkilerinden dolayı yurtdışı gündemini daha yakından takip etmesi ile ilintili olarak açıklanabilir. Evden çalışma düzeni katılımcıların genel anlamda memnun oldukları ve iş verimlerini arttırdığını düşündükleri bir yöntem. Zaten birçok global şirket ve girişimlerde esnek çalışma büyük bir trendken Koronavirüs salgını ile daha da çok ivme kazanacağa benziyor.
Tüm gruplardan katılımcılar mümkün olsa haftada yaklaşık 3,5 gün -yani iş süresinin yarısından fazlasını-evde çalışarak geçirmek istediğini belirtiyor. Evden çalışmanın eksilerini ve artılarını değerlendirdiğimizde önümüze gelecekte iki senaryo çıkıyor. Ya evden çalışmak, uzaktan koordine olma becerimizin de artmasıyla iş yapma biçimimizin bir rutini haline gelecek ya da şirketler daha rahat kıyafet uygulaması, daha esnek saatlerle ev konforunda ofisler tasarlayacaklar. Slack, Trello, Todoist gibi iş planı oluşturmak ve şirket için iletişim amaçlı kullanılan araçların yaygınlaşması ile belki evden çalışma veya uzaktan çalışma çok daha yaygın bir hal alabilir. Zaten var olan, özellikle yazılım ve dijital pazarlama alanında uzaktan çalışan ve çalışırken sürekli seyahat eden dijital göçebelerin artışını görebiliriz.
Öte yandan evden çalışma sürecinde çalışanlar kendini daha verimli ve mutlu hissetseler bile, gerçekten iş veriminin ölçülmesi ve bu sistemin sürdürülebilirliğinin tartışılması için salgın sonrasında İK yetkililerine büyük görev düşüyor. Çünkü araştırma sonuçlarımız gösteriyor ki çalışanların yarısının iş yoğunluğu azalmış durumda. Belki de evden çalışma sistemi piyasaların daha yoğun olduğu zamanlarda çalışanlar tarafından daha kötü algılanacak ve bariz bir verim kaybına neden olacak.”

Araştırmanın Künyesi
Koronavirüs salgını döneminde bireylerin ve şirketlerin çalışma düzenini ortaya koymak için 26 Mart-9 Nisan tarihleri arasında Wizsight Araştırma, Poltio.com’un iş birliği ile Türkiye’de iş gücüne katılan nüfusu temsilen %67’si erkek ve %33’ü kadın 800 görüşmeci ile gerçekleştirilen çalışmada 15-55 yaş arası katılımcılarla görüşülmüştür. Tüm görüşmeler CAWI yöntemi kullanılarak online olarak gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların %57’si özel sektörde çalışanı, %18’i kamuda çalışıyor ve %13’ünün ise kendilerine ait şirketleri/ ajansları var.